Anasayfa » , , , » Makedonya’nın başkenti Üsküp hakkında bilmedikleriniz!!

Makedonya’nın başkenti Üsküp hakkında bilmedikleriniz!!

Silvan Zirve on 11 Şubat 2016 Perşembe


Makedonya’nın başşehri Üsküp, Vardar Nehri’nin iki kıyısına kurulmuş. Makedon dilinde Skopje olarak adlandırılan kent, tarihi ve kültürel nitelikleri ile yabancılık hissetmediğimiz bir kent.

1392’de Osmanlı topraklarına katılan kent, yaklaşık olarak 500 seneden fazla bir zaman önce Osmanlı'nın egemenliği altında kalmıştır.. Şehrin bir yakasında Arnavutlar ve Müslümanlar yaşarken, diğer tarafta Ortodoks Hıristiyanlar yaşıyor. Bu sebep ile şehrin Eski Türk Çarşısı bölümünde birden fazla Osmanlı eserine rastlamak kesinlikle mümkündür'

Üsküp: Skopje 2014

Geçmiş Yugoslavya devletinin bölünmesiyle ortaya çıkan Makedonya, geçtiğimiz senelerde bağımsızlığının yirmi kuruluş yıl dönümünü 2011 senesinde kutladığı bilinmektedir.. O günden bu yana başşehir Üsküp tam bir değişim ve dönüşüm içerisinde. Bu sıralar kent hummalı bir inşaat ve tekrar yapılanma havasında. Devletin yürüttüğü Skopje 2014 isimli proje ile, kent turistik açıdan geliştiriliyor, diğer bir deyişle tekrar yaratılıyor. Şehrin dokusuyla örtüşüyormuş benzerinde görünen şaşalı köprüler, havuzlar ve bronz ve mermer heykeller şehre renk katmaya devam ediyor!

Skopje 2014 projesiyle kent sanki bir tema parkı haline geldi. 1963’teki depremde kaybolan tarihi mirkatiyenrın tekrar canlandırıldığı söylense de gördüğüm tablo bunu pek göstermiyor gibi.. Bu değişimin gözlemleneceği en iyi yer ise Makedonya Meydanı. Şehrin simgesi haline gelen 13 kemerli Taş Köprü ve köprünün bağlandığı Makedonya Meydanı şehrin kalbi.. Avrupa kentlerinin bir çoğunun kalbinde meydanlar yer alıyor, yalnız 18,500 metrekarelik Makedonya Meydanına dikilen birden fazlaki yeni heykeller pek bir ilgi çekici. Makedonya’nın kuruluşunun 20 yılı anısına Floransa’da yapılmış ve Eylül 2011’de sonuçlanmış Atlı Savaşçı Heykeli ise meydanın tam ortasında  yerini alarak yükseliyor.

Şehrin bu en geniş meydanında yükselen 22 metrelik sütünün başına kondurulmuş olan bu heykel gerçekte Büyük İskender’i temsil etmektedir.. Lakin Makedonya hükümeti resmi olarak bu heykele Atlı Savaşçı demek zorunda. Ancak, Yunanistan’la arada süren Büyük İskender’i (Alexander the Great) sahiplenme sorunu sebebi ile bu isimle adlandırmamaları yaptıkları masraf göz önüne alındığı durumda tam bir ironi olarak görünüyor..
Makedonya Meydan çevresinde sayabildiğim kadarıyla yirmiden çok heykel var. Bu nedenle Üsküp, Heykeller Şehri şeklinde de anılıyor bu sıralar. Milli Mücadele Müzesi (M.M.M) ve bir de zafer takı yükseliyor (Skopje Triumphal arch) burada. Bunun yanısıra yeni dışişleri bakanlığı binası, yeni anayasa mahkemesi, yeni bir arkeoloji müzesi, yeni ulusal tiyatro ve diğer yeni yapılar bu meydan çevresinde yükseliyor. Her biri “yeni” kelimesiyle başlıyor.

Proje kapsamında Vardar Nehri üzerine yeni köprüler de eklendi. Eye Bridge ve Art Bridge adındaki köprüler öyle şatafatlı yapılmış ki, eskinin o sade mimarisi yanısıra bayıyor insanı.
Tüm bu “yeni” diye yapılan eserlere yaklaşık olarak 560 milyon Avro’dan fazla bir bütçe harcandı. proje hayata  girerken konuşulan rakamlar 80 milyon Avro olduğunu düşünecek olursak ayrılan bütçeden ne miktarda sapma olduğunu görebilirsiniz. Bu rakam belki de Türkiye için ufak olsa gerek, yalnız Gayri safi yurt içi hasıla 20 milyar dolar ve Dünya Bankası tanımlamalarına göre aşağı orta milli gelir seviyesinde bulunan bir ülke.

Hoş ülkede kişi başına düşen milli gelir 2011 yılında 10,112 dolar olarak gerçekleşse de zengin bir ülke sayılmaz (Türkiye $15,137$). Nüfusun 2 milyonun biraz üzerinde olduğu bir yerden bahsediyoruz.
Ülkenin tanıştığım yerli insanlarıyla proje ile ilgili ne düşündüklerini sordum. Şehrin hızla değişen bu turistik gibi görünen çehresini kimileri seviyor, kimileri ise esasen olmayan paranın çarçur edildiği kanaatsiyle tam isyanda aşamasında. İşsizliğe ve fakirluğa çare bulunacak projelere öncelik verilmesi  kanaatsi en çok duyduğum reaksiyonydi. Yine mimarlar da projelerin dizaynından rahatsızlık duydukları sıklıkla dile getiriliyor.
Üsküp’ün yeni neo-klasik muhteşem yapısı ise insanın damağında şüpheli bir tat bırakmaktadır., ne olduğu biraz belirsiz gibi. Yine de Üsküp beğendiğim bir kent oldu. Bunda tanıştığım insanlarının çok büyük bir etkisi olduğu hiç kuşku götürmez bir sebep!!

Makedonya’nın başşehri Üsküp sonuç olarak insanı sıradanlığın dışındaki duruşuyla şaşırtmayı kesinlikle becerebiliyor. Milyon dolarların yatırıldığı “yeni” Üsküp’ü gördüğümde kış mevsimiydi, ancak belki yaz döneminin canlılığı ve yeşiliyle belki daha sıcak bir atmosfer sunuyordur, kim bilir!



0 yorum:

Yorum Gönder

Sponsor

Popular İçerik

Blog Arşivi